8 Eylül 2008 Pazartesi

NECRODEATH - INTO THE MACABRE (1987)

NECRODEATH - INTO THE MACABRE (1987)



Ruhlarındaki “Belial” ile zamanda bir yerde can çekişen çaresiz ruhlar, sızlayan melodiler içerisinde… Acının ağır bir versiyonu, işkenceye yakın bir hadise; NECRODEATH…

Muhtemelen efsanevi Bulldozer grubundan sonra gelen diğer bir İtalyan Thrash Metal grubu olarak Necrodeath zikrediliyordur. Farklı olarak, Black Metal ile temiz bir sentez sunması olabilir aslında...

Necrodeath ilk iz bırakan olaylarını bu albümdeki patlamaya hazır, enerji dolu yaratıklarıyla ve şeytani boşlukları kullanarak yaptı. Albüm oldukça koyu ve katliam hissi uyandıran etmenlere sahip ki bazı gitar rifleri klavye havası katıyor; kilisede ölülerle korkunç bir gece… bunun yerindeliği elbette tartışılır ve müzisyenlik; bazen kendilerinin de tahmin edebileceğinden ya da çabaladıklarından çok daha fazlasıdır yani yarattıkları hız kaosuna yetişemiyor adeta hız içerisinde girdaba sürükleniyorsunuz, bu bilinçli ya da değil ama albümü merak etmek için bir sebep en başta. Ve bu albüm ile İtalya’nın önemli bir noktası olduğu kanısına rahatça varabilirim. Katıksız, içerisinde sürekli devrin getirileri ile harmanlanan bir alt yapı. Thrash ve Black Metal arasında gidip gelişleri ise tempoyu bir hayli enteresan kılıyor. Asasına gitarı ve yeteneğiyle hükmederek biraz karanlık, biraz hızlı ama bir şekilde iz bırakan çekici bir büyü yapması gibi, müziğin sesini kulağıma hapsedip, tüm gücümle eşlik edeceğim bir boyun kıtırtısı albümden geriye kalan.

Müzikal yapısı hakkında bazen eski Slayer dönemleri ya da çok hızlı Destruction, Cenotaph (Meksika)’ın küçük bir kısmını içeriyor gibi. Rifler öyle alışıldık değil, gitar tonları biraz askıda olabilir ama atmosfer bilindik değil.

“…Agony/Flag of the Inverted Cross” ile çok sakin, çocuk kandırırcasına bir giriş ve bu şaşırtıyor elbette. Ama daha sonra çizgiyi zorlayan tempolu rifler ve ürkütücü vokal sanki “At The Mountains Of Madness” ın sadeliği ve adına da uygun bir şekilde kasvetin habercisi gibi. Yer yer zorlayıcı davul bir yerde gitarları yerle bir ediyor… Hazır ortamı kurmuşken hiç havamızı bozmadan devam edelim diyorlar ve “Sauthenrom” devamı gibi geliyor. Sonunda ise gaz bir bitişe sahip gibi ve heycan biraz daha artıyor Sauthenrommmm vahşetiyle bitiyor. Yine İlk parça gibi bir girişle “Mater Tenebrarum” sanki sihri tazelemek için usulca bir giriş yapıyor ve daha birinci dakikalarda çokta öyle usulca olmadığını anlıyoruz. Yer yer değişen brutal vokaller korku filmi edasıyla biraz daha derinleştiriyor davul tınılarını. Titreyerek biten parçanın ardından “Necrosadist” baskıcı gitarıyla geliyor karşımıza. Ve işte “speed” dediğimiz olay bu şarkıda yapışıyor kulaklarımıza. Gitar ve vokal biribiriyle aşık atışması yapıyor gibi. Ardı ardına “old school” dehşeti ve işte müziğin gerçek yüzü 80’ler…

Sanki bir şatoda, örümcek ağlarının arasından geçerek tepeye çıkmaya çalışıyorum. Ardımdan ayak sesleri yerine ürkütücü rifler geliyor. Ve vokal de bana hikayenin en heyecanlı kısmını nefes nefese kalmış bir vaziyette anlatıyor; “Internal Decay.” Albümün sonuna doğru masum ölüler canlanıp eşlik ediyorlar “Graveyard Of The Innocents” ile :) …Karşımızda müthiş bir kompozisyon ile hazırlanmış ve ilk parçanın devamı “The Undead/Agony…” Artık albüm bitti ve annenizin yanına bir ilaç alıp boyun ağrılarınız için krem sürdürebilirsiniz.

Eğer bu ürkütücü albümü fırtınalı bir gecede dinleyecekseniz bu sizin seçiminiz… :))

"Belial at my fuckin' side
You pray the unblessed grave
Symbolical dimension places my body rots away
Biblical verdict of heaven
Accept the words of hell
Sign your desperation to the sudden death in spell"



Şarkı Listesi:

1. ...Agony/Flag of the Inverted Cross
2. At The Mountains Of Madness
3. Sauthenrom
4. Mater Tenebrarum
5. Necrosadist
6. Internal Decay
7. Graveyard Of The Innocents
8. The Undead/Agony

Hiç yorum yok: