Geçmiyor hiç, bitmiyor bu işin köhne kokusu...
Zaman iyileştirmiyor, çürüyorum hep...
Çürük, bir vakit sonra zehirlerini vücuduma karaladığında,
Soluduğum gökyüzü artık isiyle çökecek, rüzgarıyla dolanacak boynuma...
Göremiyorum kimseleri, duyamıyorum hiçbir neşeyi
Düştüğüm çukur öyle derin ki anlayamıyorum sessizliği...
Bakamıyorum denizlere, çölde hep gözüm,
İçemiyorum mutluluğu, serap herbir çözüm...
Zaman iyileştirmiyor, yetmiyor yamalar kapatmaya...
Her dokunuşunda biraz daha kabuk bağlıyor,
İltihabı biraz daha yayılıyor...
Çürüyor içimde, büyüyor yokluğu,
Zaman iyileştirmiyor, silemiyor düşünceyi,
Zaman iyileştirmiyor, göremiyor nemlenen kanlı gövdeyi...
Baktıkça büyüyor dağ misali sesi,
Soluyorum her nefeste zehrin buğulu dalgasını
Zaman iyileştiremiyor ve yavaşça çürüyorum... Kaybettiklerim, kaybedeceklerim büyüyor hep içimde ve çürüğü kesemiyorum, küf zehrini salarken, düşen omuzlardan bir gölgedir ruhuma anlam katan, bir düşüncedir tüm bunları yapan.
Zaman ilaç değil, düşünceyi geçiştiren bir zehir, düşünceyi kaplayan bir küf...
12 Eylül 2008 Cuma
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder